ÇİTA VEYA PETEK ÖRÜMÜ

KOVANDA PETEK KIRINTILARI ve DALAK ATMASI

Temmuz 2024Çita Veya Petek Örümü devamında Arının yeni petek örümü hangi nedenlere bağlıdır. A. Araziden nektar basara  ile dolgun iri özellikle sarı renkli polen gelimi olmalı. Bu polenin oluşması içinde yağmurların iyi yağmış olması şart. B.  Kovan içerisinde bolca genç arı olmalı. Bu nedenle petek örüm aylarında şerbet bittikçe yeni şerbet vermelisiniz. Yapılan bilimsel açıklamaya göre Kovan iç sıcaklığı en fazla 34 C’ olmalı. Yeni petek koyacak iseniz! En son verdiğiniz peteğin en az 2/3 sinin örülmüş, içine ananın günlük attığını görmeniz gerekir. O zaman dibine yeni ham çitayı koyun.

Petek örümünde A şıkkının olması ve devam etmesi için Yağmur ŞART. Ne var ki Yağmurun kesilmesi sıcakların basması sonrası ile kuruyan toprakta verim azalır. Böylece yeni çıkan bitkilerin polen rengi açık renklere dönmekte ve hacmi küçülmektedir. Bu nedenle değişimi hisseden arı YENİ petek örmeyi bırakır. Böylece Günlük atımıda azalır. Sadece eski peteklere günlük atar.

2023 yılının Temmuz ayı ortasına kadar, aralıklı olsa da yağmur yağdı. Bu yağış sonrasında toprağın kuruması geçikti. Haliyle Çita Veya Petek Örümü polen ve nektar gelimi ile devam etti. Ne yazık ki 2024 Bu sene Yağmur yok. Sıcaklıklar erken bastı, toprak kurudu. Sonrasında Bununla paralel olarak, bitkilerin verimliliği düştü.

Unutmayın! Arının çoğalması için Polen veriniz

Bunlar olmazsa daha sonra şerbet verseniz bile ham peteğinizi koyduğunuz gibi çıkarırsınız. Petek örümünün, karanlıkta yapıldığı vurgulanıyor. Petek örümü orta yerden başlar. Daha sonra Ana arıda günlük atımına, ortadan kenarlara doğru atmaya başlar.

Petek Örümü Ve Devamı.

Baktınız buna göre peteğin tamamına yakın son ham petek üzerine ana arı günlük atımını yapmış. Dış tarafına tekrar ham petek koyunuz. Buraya dikkat! Yalnız Son ham petek üzerine arılar bolca bal ve polen koydu ise! Bu sefer ham petegi Her iki baştan sağlı sollu ikinci yerlere koymaya devam ediniz. Böylece 10 çitayı yerleştirmiş olursunuz.

2016 yılı nisan ayında nerede ise her gün şerbet verdim. Arı 15 gün içerisinde hiç petek örmediği bir tarafa, üzerinde bile gezinmedi.

Elinizdeki eski boş petekleri güneşe doğru tutup içine bakınız. Gözlerden ışık parlaklığı geliyor ise, kovana koyun. Işık gelmiyor ise, eritiniz. Bu tip petekleri, bal stoklamak içinde kullanmayın. Süzecekseniz! bal için kullanın. Bu tip peteklerdeki görüntü ve yenilmesi makbul olmuyor. 07.2020

ARILAR HAKKINDA GENEL BİLGİLER

PETEK veya ÇİTALARIN YERLEŞİK SIRASI

    Temmuz 2024. Burada yazdığım Arılar Hakkında Genel Bilgiler konusunun % 80 ni yaşadım, gördüm. % 20 sini ise! Şüphe ile karşıladığım olayların karşılığını FAO Çin Rus Portekiz Brezilya menşeili kaynaklardan araştırdım. Ve bu yazılarımın içine en azından –alıntı diye belirttim.

Arılar hakkında kimi soruları etrafıma sordum. Bildiklerim ile kıyasladım. Gördüğüm her arıcıya bana sormasa bile arılar hakkındaki bilgilerimi hep söyledim. Onlar ise sorduğuma düzgün cevap bile vermediler.

Arıcılığa ilk başladığımın 2. yılında tanıdığım bir arıcıya – Bana yardım edermisin diye sordum. İlk söylediği – Ballı bir çitanı alırım demişti. 

İlk arıcılığa başladığım yıllarda bir çitayı dışarıya alır uzun bir süre incelerdim. Bu yüzden D ve FF şıklarında belirttiğim açıklamaları araştırdığım için öğrendim. Benim bu davranışımı gören çok daha eski arıcılar bu davranışıma kızarlardı. Ve reklamımı video ilede yapmadım.

Öyle ki ben! Çitalarda günlüğü görmeme rağmen! Günlüğün olması illa ananın olduğu manasına gelmez derdim. Bizzat anayı görmeden kovanı kapatmazdım. Usta arıcı on kovana bakıp bitirirken ben hala tek kovan başında uğraşırdım. Bu yüzden Benim arılar üzerinden gördüğüm nice olayları usta arıcılar görmemiş bile. Kendim Şahidim.

Bugün bir şeye şahit oldum. Benim konu başlığı ve etiketim üzerinden kendi sayfama giriş yapmak istedim. Sayfam açılmadı. Bu bilgilerin bir kısmı degil! Tamamını noktasına kadar kopyalayıp yayınlayan (10.07.2024 Çrş E….arıcılık ve diğer sayfalar) karşıma çıktı. Benden çaldığı bilgiler ışığında sitesinde reklam alıp kazanç sağlıyorlar.

Bu yazı alıntıdır demeyi bile kendine yakıştıramamış. Sadece sitemim bu değil! Rakımlar konulu yazılarım bile kopyalanmış, ve yayınlanıyor.

BİLİNMESİNİ VE BİLMENİZİ İSTEDİM.

ANA ARI HAKKINDA GENEL BİLGİLER:

AAna arıyı öldürme nedenleri. a- Çiftleşmiş ama günlük atmamış veya çiftleşmemiş ana arının olduğu kovana, başka kovandan arı silkeleme. Arısız bile olsa, içinde günlük ve kapalı yavrusu olan çitayı da, bu kovana koymayın. Çünkü, arısını silkelediğin kovan günlüklü ve kapalı yavrulu idi. Bir bakacaklar ki, günlüksüz analı kovana gelmişler. Bu yüzden bu ana işe yaramıyor diye saldırıp O anayı öldürürler. b. İçinde günlük ve kapalı yavrulu çitası  olan veya olmayan  kovana dışarıdan çiftleşmemiş  ana vermeyiniz. 

c. Anası günlüğü ve kapalısı kalmamış  ama sahte anaya daha gitmemiş kovana ana vermek için ise. Kafes içerisinde çiftleşmiş anayı kapalı ve günlüklü çita ile birlikte veriniz. 3 5 gün kovanda bekletiniz. Sonra telini acınız. 

d. yaşadığım bir olay. Bir kovanın anasını herhangi bir sebeple aldınız. Tekrar eski yerine koymanız gerekiyorsa! 2 gün içerisinde, kutusuz vere bilirsiniz. Çünkü feromen kokusu hala kovanda kaybolmamıştır. Aynen kabul ederler. yaşadım- Yalnız çita üzerinde gezinen anayı bir süre takip edin,

Günlüğü var ama kapalısı olmayan kovana da, başka kovandan arıyı direk  silkeleme. Bunun için uçuş tahtası üzerinden yere doğru bir şerbetlik tahtası uzatın. Üzerine yavru arı silkeleyin, her iki arı anlaşarak birleşirler. Direkt silkelerseniz, kokuları farklı olduğu için bu sebeple birbirini öldürürler. Başka koku karıştırarak versen bile! Risk oluyor.

BAnası yok ama petek içinde günlük var ise. Dışarıdan verdiğiniz anayı kabul etmez, öldürüp, meme yaparlar. Dikkat edin! bölüp hazır ana verdiğiniz kovanın peteklerin de açık günlük olmasın. Hazır ana vereceksen böldükten sonra 5 gün bekle. 5. gün tüm memeleri temizle sonra kafes içerisinde anayı ver. Kapalı anayı verdikten 3 gün sonra tekrar kontrol et meme varsa kopart. Yoksa 4. gün kafesin telini açın, hayırlı olsun.

ana arı tel açık olduğu halde kafesi terk etmemiş. 13.4.2014 pz. Yaşadığım bir durum. 3 çita olarak bölüp ve petek üzerinde günlüğü olan kovana kutuda ana verdim. Arı sayısı az onun için hemen kabul ederler diye kek telini açıp hazır ana verdim. 3 tam gün sonra kontrol ettim. Kutudaki keki yemişler. İşçi arılar çıkmış. Ana ise kutu içinde geziniyor.

Dışarıya çıkamamış! Petekleri kontrol ettim. 2 tane meme yapmışlar. Memeleri parçaladım. Bu meme içindeki arı sütlerini boşa atmayın . Tahta ağaç kaşığı ile alıp yiyin. Kutu içerisindeki ananın telini tekrar raptiyeleyip aynı yere koydum. Sonra açtım. İki gün sonra kontrol ettim, kabul etmişler. 2020

CEn tehlikesiz Hazır ana verme yöntemi. Günlüklü bütün çitaları arısız olarak başka günlüklü arılı kovanlara dağıtın. Bu yerlere hazır veya ham çita koyun. Sonra kafes içerisindeki anayı, kovana koy 2 gün bekle. Telini açıp 2 gün daha bekleyip, ananın kafesten çıkıp çıkmadığını kontrol ediniz. En  zahmetsiz ve tehlikesiz yöntem bu. Ana günlük attıktan sonra isterseniz başka kovandaki günlüklü ve kapalı peteklerini verin.

DAna arının üzerine C biçimi kıvrılan arılar. Verdiniz ana petek üzerinde geziniyorsa hemen kovana koyup üstünü kapatmayın. Ana arının olduğu peteği dışarıya alın ve anayı devamlı takip edin. Ana arı üzerine C biçimi kıvrılan arı olursa! O arıları iki parmağınız arasında sıkın öldürün.

C biçimi kıvrılan arı, kendini sahte ana olmaya hazırlamaktadır. Ve bu anayı istemez’ler. Burası tamam tehlike kalmadı ise. Bu anayı bitişikteki petek üzerine geçirtin. Tekrar takip edin. Sonuç olarak C biçimi saldıran olmaz ise, iş tamamdır. Varsa, aynı işlemi saldıran arı kalmayıncaya kadar uygulayınız. (Not: Bu yazdığımı 40 yıllık arıcılar bilmiyor. Esasında bu anlattığım Arılar Hakkında Genel Bilgiler. den. Lakin bilmeyen bile var. Bilende söylemiyor.)

E. Tezat bir durum. İçinde günlük ve kapalısı olan anasız kovanı 2 gün bekletip kafes içinde hazır ana verdim. Kontrol ettim, hiç meme hazırlığı yoktu. Tekrar kontrol ettim, Ana çıkmış, çita üzerinde geziniyor. Ama çitaların üzerinde açık kapalı 10 adet meme oluşturmuşlar. Memenin birini ana kemirmiş. Diğerlerini de ben temizledim.  Sonuç olarak Arılar Hakkında Genel Bilgiler de bildim dediğin arının ne yapacağını  ancak kendi bilir. Niye anayı kabul ettin! Niye meme yaptın?

FKovanı açmadan ana arının tespiti. Kovandaki arının anası var yok bilmiyorsun. Kovanın dışına biraz kuvvetlice vurup, kulağınızı tahtaya dayayın. Kovan içinden uzunca ıııııııı diye bir uğultu geliyor ise ana yok. Kısa (ııı) sesi, ana var demektir.

ANA ARILARININ SAVAŞI:

FF. Kovanı açtınız ıııı sesi geliyor ise! Kovanda Ölümüne dövüş ne demek? DİKKAT!!. Bir Arıcı arkadaş petek üzerinde ıııı diye gezinen ana arının videosunu paylaşmış. -Bu ana arının Oğula gidecek ana olup kendisiyle gidecek sevenlerini çağırdığını söylüyor. YANLIŞ BİLGİ!.

aA. Çünkü peteklerde memeden yeni çıkacak başka bir ana daha var. Yeni çıkmış önceki ana bunu biliyor. Ama! Ne çareki Kovandaki arılar bu memeye sahip çıkıyor. Ve gezen ananın Zmeme içindeki anayı öldürmesine müsaade etmiyorlar. Bu yüzden eski ana kovan içinde tüm petekleri gezip işçi arılara kendini kabul ettirmeye çalışıyor.

bB. Akabinde! Memedeki ana çıkmış. Bu iki ana ölümüne dövüşüyorlar. Sesin geldiği yeri buldunuz, Böyle bir anı görürseniz, anaları kovan dışına almayın, müdahale etmeyin. Sağ kalan, kovanın anası olacaktır. Burada kozlarını paylaşsınlar. Dışarıya çıkartmayın. İşte peteği inceleye inceleye böylece arılar hakkında genel bilgilere bu şekilde vakıf oldum. Hatta bir ara bir tv’nin proğram yapımcısı beni tekrar arayacağını söylemişti.

Gyerde arılar küme olmuşlar. Arılı çitaları dışarıya çıkarttınız. Bir şekilde arılar kazara kovan dışına döküldüler. Kovanın dış yüzeyinde veya yerde arılar küme olmuşlar ayrılmıyor iseler arıların ortasına bakın. Ana var ise iki parmağınız ile tutup kovan içine koyun. Alamıyor iseniz kovandan bir tane arılı çita alıp ananın olduğu yere yaklaştırınız. Ana çita üzerine çıkar. Çitayı Kovana koyunuz.

H – Kafes içerisinde boşta hazır ana arınız var. Nereye koyacaksınız? Lakin bir kaç gün kovana koymayacaksınız. Bu ana kafeslerini arıların şerbetliğe çıktığı yerin boş yerlerine teli yukarıya bakacak şekli ile koyun. Böylece kovanın arıları kafes içerisindeki anaya hizmet edeceklerdir.  Böylece bir sorunu halletmiş olursunuz.

Iana arı uçup gitti. Kovanı açtınız, çitalara bakarken Ana uçup gitti. O an kovan hangi durumda ise! üstü açık, çita dışarıda iken vb şekillerde bir süre bekletin.  Siz orada iken gitti ise, siz de o yerde bulununuz. 2011 yılında iki tane ananın kaçmasına neden oldum. Bir tanesi, ben aynı kovanın yanında iken, 30 dk. sonra geriye geldi.

2013 senesinde ise, başka bir ana iki kere uçup gitti geldi. Peki, ana neden uçtu? -Ana daha çiftleşmedi ama epey zaman geçmiş. Veya çiftleşmiş zaman geçmiş günlük atmamış anayı arılar istemez. Yada iyice verimden düşmüş. Arılar bu ananın hakkından gelecekler, öldürecekler.

Ana kaçar, gidecek yeri yoktur geri gelir. -Arıcı arkadaş anayı huzursuz eder, ürkek olur kaçar. Diğer bir neden isesakat ve eski anayı, arılar istemez. Üzerine çullanırlar. O an tesadüfen arıya bakarken olayı görürsünüz. Ellerinden kurtardığınız ana arı, can havli ile uçar. Gidecek yeri yoktur, geriye gelir.

Arılar tekrar bunun üzerine çullanırlar. Kaçmak zorunda kalır ve gider.…Kalırsa, zaten ölecek. Ayrıca her kovanda bu olur. Mesela çiftleştirme kutuları ile normal kovanlarda yeterli sayıda arı olmaz. Bu yüzden ana arı geleceğini burada parlak görmez ve kovanı terk eder.

İ – Başka bir kovana arılı çita verdiğinizde  dikkat ediniz ana arıyı öbür kovana götürmeyin. İki kovanda, anasız kalır. Yapılan incelemeler doğrultusunda İşçi arıların ana memesi olacak günlüğü peteğin başka bir yerine taşıdığı görülmüş. 03.2018

JAna arıyı öldürüyorlar ise:. Arılar Hakkında Genel Bilgiler içeren bu bölümdeki A B Ö şıklarına bakınız.

K – Bir çitalık arıda bir avuç kadar arınız var ve ana vereceksiniz. Kafessiz verebilirsiniz. Çünkü az arı içindeki anaya müdahale etmeniz kolay ve çabuk olur. Çitayı dışarıya alıp, Anayı arıların arasına salıp takip edin. Ana arının üzerinde C biçimi kıvrılmış arılar varsa! Ana arıyı öldürecek. C biçimi olan arıyı sıkın öldürün. Ana ve arıları takip edin. Üstüne çıkan yoksa, anayı kabul etmişlerdir. Çitayı yerine koyun. Böylece çabucak analı kovana sahip olacaksınız.

L – İlla ana boyalı olacak diye bir şart yok. Önemli olan sizin bilmeniz. O kovan kapağı içine yapıştıracağınız bir kağıda arı ve anası için not tutmanız yeterlidir.  Kesinlikle  kovan içerisindeki anayı her hangi bir boya ile boyayıp, kovan içerisine salmayın. Değişen kokudan dolayı anayı hemen öldürürler. (yaşadım) Ancak kokusuz ana boyama kalemi ile yapınız.

M Yaşlı ana. Ekim ayından itibaren kaç çitalı olursa olsun anası yaşlı ama sağlam olan kovanın anasını öldürmeyin. Başka bir kovanla birleştirmeyin. Çünkü, O beğenmediğin ana, Ocak ayında sizin kurtarıcınız olacaktır. Kendiliğinden ölürse, kovanın arılarını başka kovan ile birleştir. Ayrıca yeni ana aldınız. Ana başlangıçta  normal günlük atmış. 8 – 10 gün sonra kontrol ettiniz, erkek yavru gözleri oluşmuş. Ana arı, eksik çiftleşmiş. Yetiştirici, ananın ilk günlük atımını görmüş. Bu yüzden garantili olduğunu düşünerek sana satar. Burada, ana arı yetiştiricisinin hatasını aramayınız. Gidin değiştirin veya başka yerden alınız.

N – Hazır aldığınız ana uzun bir süre günlük atmaya bilir. 2014 Nisanında aldığım hazır ana, tam 42 gün günlük atmadı. İlk geldiği gün çelimsiz bir ana idi. Geçen zaman içerisinde boyu uzadı, güzelleşti.  Öldürmeye elim varmadı. Tamam, ana günlük atmıyor atamıyor idi ama neden bilmiyor ve bilemem.  (illa bu böyledir demiyorum ama) bir şey dikkatimi çekti. Bu ananın olduğu kovan içerisinde bir tane erkek arı yoktu. Diğer kovanlardan erkek arıları tutup, bu kovana koydum. İki gün sonra petekleri kontrol ettiğimde, günlük vardı. Siz beklemeden deneyin diye yazıyorum.

OAnası olmayan kovan. Petek İçinde günlüğü olan arı, kendi anasını yapar. Günlüğü ve kapalısı yoksa ve anasız süre 4 günü geçmemiş ise! İçinde  günlüğü kapalısı olan arısız 1 -2 çitayı, bu kovana koyunuz. Bu sayede bu arılara kendi analarını yaptırmış olacaksınız.

oO – Ana arı değişiminde ise; Feromen kokusu ve günlük atımı azalmış anayı arılar değiştirirler. Bu memeler genelde peteğin orta yerinde 1-2 tane olur. Bazen eski ve yeni ana bir müddet bir arada yaşaya bilir. Buna süpersedur ana denir. Tabiiki çıkarsa! Bazen bu supersedur meme içleri boş oluyor. Haa bu arada, supersedur memeniz olursa KİMSEYE SÖYLEMEYİN. Nazar! (FAO)

SAHTE ANA HAKKINDA:

ÖAna arıyı öldürüyorlar ise SAHTE ANA olabilir. Olabilir çünkü! Arılar, Arılar Hakkında Genel Bilgiler de belirttiğim üzere çeşitli sebeplerden dolayı öldürürler. Epeydir kovana bakmadınız. Kovan içinde veya petekte kapalı erkek arı sayısı çok fazla ise hemen ana arıya bakınız. Ana yok. Petek gözü diplerine baktınız. Göz diplerinde 2-3 adet günlük varsa! kovanda sahte ana var demektir. Sahte anaya gitmiş kovana,  başka kovandan günlüklü çita koyup yeni ana yaptırmaya kalkışmayın. Sahte ana, ana memesi yaptırmaz. İşçi arılar ana memesi yapsa bile, çıkacak yeni ANAYI sahte ana, öldürür.

Sahte anadan kurtulmak için en kolay yöntem. Sahte analı kovanın ağzını içinde arılar varken kapat, yerinden kaldır. Aynı yere içinde boş ham veya hazır petek olan kovan koyun. Bu kovanı 3 – 5 km uzakta ağaçlı ormanlıklı uzun otlu arazisi tepeli yere götürün. Bu sayede yalancı anadan kurtulacaksınız. Bütün petek ve arıları dışarıya çıkarın silkeleyin. Boşalan petek ve kovanı biraz uzağa koyun.

Böylece tarlacı arıların eski yerlerine gitmesini sağlamış olursunuz. Sahte ana ve YANDAŞLARI orada kalırlar. Orada bekleyin, küme olan arıları 1-2 karıştırın. Yerde kalan küme şeklindeki arıları ezin. Böylece sahte ana burada ve yandaşları ile birlikte ölecektir. Yerinize gidin dönen arılar için bu kovana HEMEN günlüklü bir çita verin.

PPetek üzerindeki Sahte ananın tespiti. Arkasını günlük yuvasına sokan arı sahte ana arılardan biridir. Bu yüzden bilmeniz gereken Arılar Hakkında Genel Bilgiler den bir tanesidir. Sahte ananın kendisidir. Koloninin çokluğuna göre sahte ana bir kaç tane olabilir. -Yakaladım-Gördüklerinizi ezin. Faydası olur. Sahte ananın yaptığı erkek arı, kısırdır. Çiftleşemez. Ayrıca işe yaramayan erkek arılar devamlı yiyicidir. 2024

OĞUL ARISI HAKKINDA:

ROğul arısını, istiyorsanız yeni hepsini bir kovana koyunuz. İstemiyorsanız, Oğul arıyı konduğu yerden alıp yere dökünüz. Anasını bulup öldürün. Oğul arısı içine atın. Böylece ölmüş anayı gören oğul çıktığı kovana döner. Aynı kovanın I. ve 2. oğulunda 1 ana, daha sonraki oğullarda ise çok ana bulunur. Bütün anaları bulup öldürün. Veya anaları ayrı ayrı ana kutucuklarına 4 işçi arı ve keki ile birlikte koyun. Buradan uzaklaştırın. Varsa az bır arı ile ana kutucuklarına koyunuz. Sonuç olarak bu ana burada çiftleşme imkanı bulur. Böylece eliniz altında hazır ananız olacaktır.

S – Her ihtimale karşı kovanın oğula gitme durumu var ve arının oğul vermesini istemiyor iseniz! Bu nedenle önce çitaları kontrol ediniz. Memeli olan ve olmayan çitalarıda anası ile birlikte iki ayrı kovanlara eşit şekilde dağıtın. Böldüğünüz kovanı yarım metre sag veya sola koyunuz. Yeni kovanıda, kaldırdığınız eski kovanın YERİNİN yarım metre ötesine koyunuz. Böylece tarlacı arılar bu iki kovana bölünürler. Bu sebeple kolonide ikiye bölündüğü için oğula gitmekten vazgeçer.

Ş – Kovanlarınız sahil bölgesinde portakal bahçesine yakın yere koymaya çalışınız. Bu sebepten dolayı arı devamlı günlük petek işler. Bu durumda az az şerbet veriniz. Çünkü çok verirseniz, iki çitalık arı bile oğula yönelir. İç bölgelere geldiğinizde ana arı, serin havadan etkilenir ve  günlük atımı azalır. Arının uçuş deliğini daraltınız. Hatta uçuş deliğini önden kapatacak bir kapak, teneke takınız. Böylece bu kapak sayesinde serin  havanın önden direk içeriye girmesini engellemiş olursunuz. Boş yerlere Strafor koyunuz. Mayıs ayı değişken iklime sahiptir. Sonuç olarak; Koloniyi kollamış oluyorsunuz.

T – Petek üzerinde Arılar ana arının  ayaklarından asılıyorlar. Peteklerde günlük yok. Ana iyice çaptan düşmüş. Ama! işçi arılarda yeni ana memesi yapacak. Yaptıkları meme içine ana arının günlük atmasını istiyorlar. Hemde anayı istemiyorlar. Bu nedenle arılı petekleri iki ayrı kovana bölünüz. Eski yerlerini unutmaları lazım. Bu yüzden iki kovanıda 5 km uzağa götürün. Ertesi gün bunlara ayrı ayrı birer günlüklü çita ver. Diğer bir kovan ile birleştirirsen arılar O kovanın anasını öldürürler. Dört gün sonra bu kovanları eski yerinize getirin.

BİLİMSEL BİLGİ. Türkiye’de İtalyan, Karniyol, Muğla, Kafkas ve Anadolu cinsi ana arılar var. Bu çeşitli ana arıların birbiri ile çiftleştirilmesiyle elde edilen melez (Hibrit) denen analar var. Hibrit ananın günlüğünden yeni elde edilen ana verimli olmuyor. Hibrit Melez arı cinslerinden elde edilen balın miktarı, normal arı cinslerinin ∼ 2 katı oluyormuş. Laboratuvar ortamında yaşatılan ve hiç bir iş yapmayan işçi arının 304 gün yaşadığı belirtiliyor. Haliyle ana arı; Arılar Hakkında Genel Bilgiler başında gelir.

ÜGenç ve Yaşlı ana arının özellikleri. Doğal renkleri eski anaya göre  koyu parlak, boyu kısa, şişman, hareketleri hızlıdır. Ana  arı yaşlandıkça karın kısmı incelip boyu uzar. Bu nedenle hareketi yavaş olur. Siyah halkaların arası açılır. Sarı renkleri ortaya çıkar. FAO

Ana satın aldığınızda anaya bakın. Ana arının  boyu uzun bacak sayısı tam kanat boyları eşit ve bitişik olmalı. Kanatlar ayrık yırtık ve yarım olmasın. Bu belirttiğim şıklar olursa! Bu yüzden ana arıyı erken öldürülür. 06.202

Ana Izgarası Hakkında. En az onbeş çitanın onunda günlük ve kapalı olmadan anayı aşağıya hapsetmeyin. Mümkün oldukça içinde günlük olan çitalarıda ilaveye  koymayınız. Ana arı bu kısma uğramaz ise arılar burada meme yaparlar. Veya devaml kontrol ediniz. Memeleri gördüğünüzde, kesin. Erkenden Izgara koyar iseniz! Bu nedenle koloninin gelişmesini engellersiniz.  04.2016

ŞERBET VERİLMESİ:

V – Toprak kurudukça araziden gelen nektarda bu yüzden azalır. Bu yüzden polen azaldıkça, ana arıda günlük atımını azaltır. Temmuz, ağustos aylarında azar azar şerbet ve elinizde olan polenden koloninin gücüne göre veriniz. Anası olmayan kovana az şerbet veriniz. Çünkü! Peteklere günlük atacak ana olmadığı için arılar bu yüzden bu gözlere şerbet koyarlar. Dışarıdaki kavun karpuzdan meyve şekeri (fruktoz) alıp kovana nektar olarak bırakır. Böylece arının su ihtiyacını’da görmüş olursunuz. 05.2017

Y – Karanlıkta yağmurlu ve kapalı havalarda açılan kovanların arıları arıcıya bu nedenle saldırırlar. Arı saldırısından korunmak için yapmanız veya yapmamanız gerekenler şunlardır. Herhangi bir şekilde vücudunuzun etrafında arılar uçuşuyorsa elinizi veya başka bir maddeyi arıya karşı sallamayın.

Bu durumda arının size karşı daha saldırgan olmasına neden olursunuz. Göz kapaklarınızı arada bir kapatınız. Arı saldırısına uğrar iseniz, kapalı bir yere girin. Vücudunuzun açık yerlerini kapatınız. Açık bir alanda özellikle başınızı ağaç, ot ve çalılık bir yere sokunuz.  Kağıt veya ot yakınız. Arı, ateş ve dumana gelmekte tereddüt eder.

SONUÇ OLARAK. Bu bilgiler için yıllarca uğraştım. Şunu iyi bilin! Kendi kardeşin bile bu bilgileri sana her zaman vermez. Yada karşılığını ister. Benim beklentim sadece Oda aklınıza gelirse. Allah razı olsun demeniz yada yorum kutucuğuna bir teşekkür mesajı yazmanız bile beni ihya eder. Unutmayın ki Allah bile bizden hoşnut olmak ister. 07.2018

BABAM LAZOĞLU ŞÜKRÜ ve SEYDİŞEHİR.

BABAM LAZ OĞLU ŞÜKRÜ ve SEYDİŞEHİR.

     Temmuz 2024. <strong>Babam Lazoğlu Şükrü ve Seydişehir sayfası ‘Çakal oğlu’ Mehmet ile başlamış oldu. İlk bölüm: Babam Lazoğlu Şükrü Usta, ile Seydişehir öncesi yaşanmışları aktarmıştım.

1940 – 50 yılları, sanatkarın olmadığı, olanlarında parmakla gösterildiği zamanlardır.  Burada  herkesin işine koşar. Bileğinin hakkı ile kendini kabul ettirir. 1950 yılında Seydişehir’de çalışmaya   başlar.

Akseki! O zamanlar sahil kenarları pek makbul olmadığı için, bu yüzden halkının bir bölümü Seydişehir’e gelmişler.

Aksekili ailelerden biri olan Hasan Baran’ın yanında çalışmaya başlar. Böylece 1951 -1957 yılları arası burada çalışır. Ne var ki Bu aile ile olan ahbaplığımız, bundan sonra son nesilleri olan torunları (2024) üzerinden devam edecektir.

  • HAPİSHANE  HATIRASI

Bu bölüm Babam Lazoğlu Şükrü ve Seydişehir yaşanmışlığının kötü bir hatırasıdır. Babam; 1953 – 54 yılları arasında, Beyşehir istikametinden traktör ile buğday  getirir. Bu yol üzerinde ve Akçalar Kasabası yakınında yer alan Çifte Köprüler üzerinde iken, bir şekilde traktörün arkasındaki römork; bağlantısının yerinden ayrılması neticesinde köprüden çaya düşer. Römork üzerinde olan kişilerden biri ölür.

Trafik kazası sonrası babam Seydişehir Hapishanesine girer. Hapishane arkadaşları Bozkır ilçesinden Ethem ve başka vilayet ten gelen, Hamdi idi.

Ethem amca, kısa boylu, zayıf biri. Diğeri Hamdi ise,  iri yarı ve kilolu imiş. Babamın, bu arkadaşı ile unutamadığı ve bizlere de  aktardığı bir anısı var idi. Mahkumların, aydınlatmaya çıkartıldığı bir gün de Hamdi, babama :

– Şükrü: Sende para yok, bende para yok. İkimiz para kazanalım, der. O an orada bulunan mahkumlar pür dikkat kesilirler. Babam – Olur ama, nasıl kazanacağız?  –

Kolay, senin burnuna halka takalım. Ben tef çalarım, sen de ayı gibi oynarsın, böylece para kazanırız, der.        Babam : İyi ama, ayı oynatmanın da  bir  şarkısı var. Sen biliyormusun?

– Hayır, der Hamdi.  Bu sefer hapishane arkadaşları babama;  – Sen biliyormusun?, diye sorarlar. Babam :

– Evet, der. Ve şarkısını söyler.

Ayımın gözleri humar. – Birini açar, birini yumar

– Ağalardan bahşiş umar. – Vay ayı, vay koca dayı, diye dörtlüğü söyler.

Bu sefer bütün mahkum arkadaşları Hamdi ‘ye;

Hamdi, sen ayı olacaksın;  Şükrü’de tef çalacak ve sen oynayacaksın,  derler. Konu bu şekli ile kapanır.

  • EVLİLİĞİ VE BELEDİYEYE GİRİŞİ

Babamı, yabancı olması nedeni ile evlenecek kız bulamaz. Bulsa da vermezler. Sonunda komşuları olan Karakaş  Yusuf’un kızı annem Ayşe ile anlaşırlar ve kaçmaya karar verirler. Dedem vermek istemez. Annem karşı çıkar. Ve dedem Jandarma Karakolundan ağlayarak çıkar. Bu an, Annemin unutamadığı acılı bir anısıdır. Ve evlenirler.

Daha önceleri kızlarını babama layık görmeyen aileler belediyedeki işinden dolayı namı ve adı duyulan babam için: – Böyle olacağını bilseydik, kızımızı kendi elimizle verirdik, demişler.

<strong>Babam Lazoğlu Şükrü ve Seydişehir</strong>

Babam; 1957 yılı Ocak ayında Seydişehir Belediyesine ait elektrik üretim santraline – Makinist, olarak resmen işe başlar. O zamanlar şehir içindeki ‘eski’ otobüs garajı olan yer, aynı zamanda hem elektrik santralinin, hemde haftalık perşembe Halk pazarı yerinin olduğu kesimdir.

Sene 1960. Babam, bir komşunun leblebicilik yapan oğlunu, komşularının ısrarı ile yanına yardımcı, olarak alır – aldırır. İşi öğretmeye çalışır. Her ne kadar babam –Usta olsa da, sonuçta bir yabancıdır. Dışarıda dükkanı olan ve motor tamirciliği yapan başka bir ustada,  babamın yardımcısını geliş  – gidiş, babama karşı – Sende usta oldun, bu işi biliyorsun, sana  yardım ederim, türü yönlendirmelerle babama karşı dolduruşa getirirmiş!

Babam, zamanı geldiği için elektrik santralinin genel temizlik ve bakımını yapar. Bu nedenle Buradaki fazla malzemeleri santralin arkasında bulunan belediyeye ait Un Değirmenine taşır. Bu nedenle İki büyük İtalyan dizel motorlarına ait ilk çalıştırılma anında kullandıkları ateşleme fişeklerini de buraya getirir. Yalnız önemlerinden dolayı bunları ayrı bir yere koyar.  Bu fişeklerin uçlarına pamuklu dokuma ile özel yapılmış kalınca bir halat vari yanıcı bir parça takılıyor.

Yalnız Bu fitilin dışarıda kalan ucu ateş ile tutuşturulup altı tanesinin art art seri şekilde takılması gerekiyor. Tutuşturulan uçların sönmemesi de şart. Çünkü dizel motorların kolayca çalışmasını bu ateş kıvılcımları sağlıyor. Bunları nereden biliyorum? 15 yaşımdan sonra bazen burada babama yardım ediyordum.  Mesela bir ara küçük altı silindirli Skoda jeneratör dizeli, ucu alevli bir sopa ve basınçlı hava ile ben çalıştırıyordum. Ki; diğer büyük dizellere de ilk hareketi veren, önceden tüplerine sıkıştırılmış basınçlı hava idi. Temizlik sonrası bu fişekleri koyduğu yerde bulamaz!.

Bulamadığının sebebi ise: Babamın fişekleri koyduğu yere, (bilerek bilmeyerek kasıtlı veya doğal hali ile) Değirmen ustası olan kişi; değirmene ait değirmen taşını yuvarlayarak duvara dayamış. Fişekler; değirmen taşı ile duvar arasında kalıyor. Fişeklerin bulunmayışının sebebi de bu.

Babamın işe aldırttığı kişi: – Lazoğlu, bu malzemeleri falanca şahıslara ait un değirmeninde kullandı, oraya verdi, diye konuşur ve o zamanki yetkililere bu şekilde şikayet eder. Babam her ne söylerse de, kendini aklayamaz. Ve işten çıkışı verilir. Sene 1960 başları. Seydişehir ~ 2500 nüfuslu küçük bir kasaba.

Seydişehirde 1960’lı yıllarda geçerli olan ilk meslek  #LEBLEBİCİLİK. Ki! Seydişehir de Leblebiciliğin tarihi 1300 yıllarına dayanır.  BakmayIn siz! Şimdilerde leblebicilik işi nedeni ile Çorum un adının çıktığına. Seydişehir ilk kurulduğunda İLK MESLEK LEBLEBİCİLİK İDİ.  Seydişehire Alüminyum Fabrikasının kurulması sonrası bu meslek erbabapları işlerini terk ettiler.

Sıcak Demircilik, Kalaycılık, Nalbantcılık, hayvan koşum işi yapan Saraclar, Terziler (bu işi yapan Ermeni ustalar) ve motorlu un değirmenleri vardı. Ermenilerin yoğun olduğu sokağa Gavurlar Sokağı denilirdi. Bu iş yerlerinin sahipleri ve şehir halkı babamı, yabancı olarak görseler de haliyle,  hem tamirci hem elektrik santrali baş makinisti olması sebebiyle gece gündüz ve daimi, işleri düşüyordu. Bundan dolayı seveni de, sevmeyeni de vardı.

Sonuçta babam; gerekli – gereksiz herkesle ve esnaflarla, işli dışlı olmak zorunda. Kaldı ki; vermiş olsa bile, başkasına vereceği (yedek) fişeklerden 1-2 tane olur. Buna göre Büyük motorlara takılan fişek ise 6+6= 12 adet. Sonuç olarak bu fişeklerin yedeği de olması gerekiyor. Çünkü bazıları silindir kapağından fırlayarak çıkıyordu.

Haliyle o zamanlarda ülkemizde ve Seydişehir de ‘usta’ aramakla bulunmuyor. Babamın, Mesleğinden dolayı bir şey sorana, yardım isteyene her zaman faydası oldu. Ayrıca, kendisine ihtiyaç duyulan resmi bir işi yapıp, sorunsuz olarak elektriğin üretilmesini sağlıyor. Bir şeyi daha vurgulayayım. İşin içinde – İşten çıkışı söz konusu olacak olan kişi BABAM! başkalarının menfaati için kendini harcatır mı? İster istemez kim olsa, -Bu fişekler kasıtlı saklanıldı mı! demez mi?

(Belki – Bence! Yukarıda belirttiğim yerli- yabancı anlayışı nedeni ile değirmenci ile babamın yardımcısı işbirliği yaptılar! Değirmenci Fişekleri bilerek sakladı !!?? Veya babamın fişekleri koyduğu yerden KASITLI olarak alındı. Daha sonra alanlar babamın yaptığı işinin hakkından gelemeyeceklerini anladılar ve fişekleri yerine koydular. Ama babamın çıkıcı verilmişti. Yinede – Usta fişekleri bulduk burada imiş, dediler!!! )

Babamın suçsuz olduğu anlaşılır. Ve iş başı yapabileceği söylenir. Babam kabul etmez.  Çünkü geçen zaman içerisinde babama karşı söylenen hakaret ve suçlamalar söz konusudur. Haliyle o gün için yapılan ve konuşulanları tam olarak bilmem imkansız. Ama, hoş sözler olmayacağı da kesin!

Babam Lazoğlu Şükrü ve Seydişehir

Konusunda esasında hatırlamam gereken ama sonradan hatırlatılan bir olay daha var!  Babam, belediyedeki işinden ayrıldıktan sonra; Yazımın başlarında belirttiğim ‘Çakal Oğlu’ Mehmet benzeri bir olayı bu sefer Seydişehirli jeepci taksici Hüseyin Gülpınar ile yaşar. 1960 yıllarda arazi arabası Amerikan malı ulaşım araçları var. Sayısı belki beş adet.

1. Bölümde yazdığım gibi bu sefer Hüseyin Gülpınar, aynı teklif ile: Sermayesi benden – ustalık senden der ve tamirhane dükkanı açarlar.

Burada fazla kalmaz. Nedenini bilmiyorum. Belki Gülpınarın oğlu Mehmet Gülpınar’dan öğrene bilirim. Ankara’ya  çalışmaya gider. Sene 1960 yılı ortası. Bu kısmı çok iyi hatırlıyorum. Rahmetli Dedem ‘Karakaş Yusuf’ ile Ankara’ya babamın yanına gittik. Babamın bana aldığı uçan balon, otel odasında karyolanın altına kaçmıştı.

  • İZMİT/ GÖLCÜK  VE SEYDİŞEHİR

60 lı yıllarda ABD malı  çeşitli amaçlı makinalar, Türkiye nin bir çok yerini kaplamıştır. Bu sebeple Babam Ankara da sanayide çalışırken  İzmit Gölcük’te modern Abd malı binek arabaların tamirhane servisi sahibi olan Teyzesinin oğlu Osman Bekar Babamı çağırır. Burada arabaları tamiri, katalog üzerinden yapılıyordu. Böylece 1961 – 62 senelerinde, İzmit – Gölcükte ikamet etmek durumunda kaldık.

Bu arada babamın işe aldırdığı yardımcısı santral makinisti oluyor. Ayrıca, aslen Seydişehir’li olup Seydişehir dışında motor tamirciliği yapan başka bir (İbrahim) ustanın, şehre gelmesi ve santral makinistine dışarıdan yardım etmesi sağlanmış.

Ne var ki  Seydişehir de kuytu köşelerde yapılan konuşmalar ve ayarlamalar,  elektrik santralindeki 6+6=12 adet fişekle çalışan 2 adet büyük (8 – 10 mt uzunluğunda) İtalyan ve 1 adet küçük (5 mt) Çekoslavak malı jeneratörlerin, randımanlı çalıştırılmasına bildikleri, kafi gelmez. Olan arızalar yapılamaz yada yeterli olmaz.

1960 ihtilalî sonrası 1962 yılında yapılan seçimler neticesinde askeriyeden emekli Binbaşı Nevzat Akbaş, belediye başkanı olur. Her ne kadar belediye başkanı Seydişehirli olsa da, devamlı dışarıda olmasından dolayı, santralin çalıştırılma durumunu ve geçmişini bilmemektedir. Fakat başta Seydişehir halkının bildiği bir şey var. Buna göre Şehir de elektrikler düzgün verilememekte, motor arızalarının sonu gelmemektedir. Halkın şikayeti artmaktadır.

Belediye Muhasibi Erol Ulutaş O zamanlar, Lazoğlu Şükrü nün geçmişte başına gelenleri  bilmekte, takdir etmektedir. Ama yapa bileceği bir şey yoktur. Vakti saati geldiği için Bu nedenle durumu Belediye Başkanına iletir. Nevzat Akbaş: Lazoğlu her ne yerde ise bulun, gelmesini sağlayın, der.

Hatta bizzat başkan, dedemin evini bu maksatla ziyaret bile etmiş. Sonuçta Belediye Başkanı ‘Karakaş‘  lakaplı Yusuf dedemi  Gölcük’e, babamı Seydişehire dönmesi için ikna etmeye gönderir.  1962 sonlarında Babam ve biz şehre dönüş yaparız. Babam bir süre belediye ile anlaşmalı olarak, gündüzleri açtığı tamirhanede, geceleri de elektrik santralinde çalışır. Çünkü Seydişehir halkının, örnekte olduğu gibi kendisine ne yapacağını bilemez!

  • TEKRAR SEYDİŞEHİR

Babam Lazoğlu Şükrü ve Seydişehir

Bundan sonra Babamın Seydişehire ikinci ve sonuncu ‘çıkışı’ olur.  Bir şekilde babamın işten çıkartılmasına neden olan kişi, babamın akibetine uğrar. Haliyle, elektrik santralında tek kişi olarak çalışırken bu sefer, belediyede şoför olarak çalışan başka bir arkadaşı; Kardeşini işe almasını ister. Ve bu seferde bu kişi ile çalışmaya başlar.

Gündüzleri, bazen öğleden önce  10 – 11,  öğleden sonrada 13 – 15 saatleri arasında elektrik verilirdi. O zamanlar şehrimizde geçerli meslek olan ‘leblebicilik‘.  Tamirciler, leblebiciler için her gün ve haftada bir Çarşamba günleri gündüz film oynatan sinemacı için, elektrik elzem idi.

Akşamları verilmeye başlanan elektrik, gece 24⁰⁰ kesilmeden önce halkın bildiği ve babamın uyguladığı bir yöntem vardı. Babam, gece saat 23.30′ a doğru elektrikleri 2 – 3 sefer keser  verirdi. Bundan amaç, yatmamış ve gezmede olan kişilere, yatmaları veya evlerine gitmeleri konusunda, bir ikaz idi.

Ancak 1960 lı yıllarda daha elektriği olmayan köy ve kasabalarımızın olduğunun bilindiği bir zamanda, dramatik bir hatırayı aktarmak istiyorum.

Günün birinde bir köylü vatandaş, şehre gelir. Babamın işten atılmasına sebep olanlardan ustaya uğrar ve bir kaynak işinin yapılmasını ister. Usta – Şu an elektrik yok, geldiği zaman yapalım, der. O güne kadar elektriğin ne olduğunu bilmeyen vatandaş ustaya; – Nerede ise bana söyleyin, ben gidip getireyim, der. Ustanın  muzipliği tutar.  O an atölye içinde bulunan ve halkımızın özellikle alış verişlerde kullandığı söğüt dalından örülmüş üsten saplı büyükçe bir sepeti gösterip:

Peki şu sepeti al, garaja git. Orada fabrikada Laz oğlu isminde usta var, onu bul, selamımı söyle sana biraz elektrik versin, al gel, der. Vatandaş sora sora babamı bulur. Ve  SA – AS Usta, beni usta gönderdi. Şu sepete biraz elektrik veriver, benim işimi yapacak, demiş. Babam, güler misin  – ağlar mısın! adama acıdım, derdi.

Yalnız Dikkatinizi çekerim 1960’lı yıllarda Türkiye de  makine ve teknikleri konusunda tek yetkili kurum olan Makina Kimya Endüstrisi Kurumu (MKE) var.  Bildiğim kadarı ile belediyeye ait olan iki adet büyük İtalyan, bir tanede küçük  Çekoslavak malı motorlar için  ‘Çalıştırılamaz‘  raporunu vermiş.

Ancak babam, elektrik santral ve motorlarını, Seydişehir’in enterkonnekte sistem ile Türkiye çapında genel elektrik  sistemine geçtiği 1969 yılında motorları, çalışır vaziyette teslim etmiş ve santrale kilit takılmıştır..

KAHIR BİTMİYOR!

Babam; 1965 yılında Alaylar mahallesine bir ev yaptırmaya başlar. 1966 yılında da Etibank Alüminyum Fabrikasının temellerinin atılması ile işçi alımları başlar. Rahmetli Nevzat Akbaş; O zamanlardaki Etibank Alüminyum Fabrikası yetkililerine şifaen-

Belediye elemanlarından Lazoğlu Şükrü HARİÇ istediğinizi – isteyeni işe alın, demiş.

Babam evimizin yapımı anında kendisine yardımcı olan Nevzat Akbaş’ın katkıları nedeni ile hem Etibank’a geçmek için gayret etmemiş. Hemde bir ara Almanya ya gitmek istemiş. Bu sefer Konya da İşçi Bulma bürosunda çalışan Seydişehirli’nin görevlinin vazgeçirtmesi ile Almanya ya bile gitmekten vazgeçmiş. Lakin Elektrik Santrali kapatılınca İşçi statüsünde o zamanlar görevinden dolayı iyi maaş alan babamın statüsü Memurluğa çevriliyor. Ama! İlk Okul Diploması yok.

1980 Darbesi sonrası Seydişehir Kaymakamı aynı zamanda Belediye başkanı olmuş. Babam ve yardımcısı memurda olsalar mesleklerinden dolayı Tamirhaneye gönderilmişler. Yardımcısına Takım Haneci görevi verilmiş.  Bu görevde olan kişi, yanında başkası yoksa veya işgüzarlığından dolayı memur olmasına rağmen Cumartesi günleri bile çalışmış veya mecbur kalmış. Babamda Cumartesi  Pazar günleri tatil yapmış.

Bu sefer yardımcısı O zamanlar 12 Eylül sonrası belediye başkanlığı görevi yapan kaymakama: – Ben cumartesi günü memur olduğum halde çalışırken Lazoğlu çalışmıyor diye  şikayet ediyor. Ne yazık ki Kaymakam / Belediye başkanı kişide babamı, cumartesi  günüde çalışmaya mecbur ediyor. O zamanlar babam bu duruma çok üzülmüş ve işe aldırdığı kişiye de çok kızmış ve bu kişi ile de muhabbetini kesmişti.

Danıştaya açtığı mahkeme sonunda, Fazladan çalıştırıldığı 12 iş gününe ait  tatili mahkeme kararı ile aldı. Ve babam,  1982 yılında emekli oldu. Ömrü hayatı, gece gündüz hep çalışmakla geçmiştir. . Bir hatası vardı. Çok sigara içer, eksoz gazı içinde – mis, derdi.

  • GÜRCİSTAN BATUM ve SEYDİŞEHİR

1969 yılında Zonguldak lı bir kişi Gürcistan  Batum da yaşayan akrabalarını görmeye gidecektir. Yanında akrabalarına ait bir çok resimleri de götürür. Zonguldaklı kişinin, Batum da misafir olacağı aile, babaannemi tanımaktadır. Ayşe babaanneme: -Ayşe, Türkiye den bir akrabamız geldi. Sen de gel, hasretlik giderirsin, diye çağırırlar.

Babaannem gelir. Zonguldaklı kişinin getirdiği resimlere bakar. Resmin birinde gördüğü bir erkek için: – Bu, falanca değil mi?, diye sorar. Sorduğu kişi ÖZ ablasının oğlu ve yeğeni olan, Asım Özbostancı’dır.

Türkiye ye gelen Zonguldak’lı kişi, hemen Asım amca ile irtibata geçer. Asım amca, biraz zorlanarak Hürriyet Gazetesi aracılığı ile babamın adresini bulur ve mektup yazar. 1970 yılından 72 yılına kadar Azerbaycan – Bakü ve Türkiye – Seydişehir arasında yapılan yazışmalar neticesinde: Babaannem Ayşe, Halam Fadime ve kocası Abbas Abbasof, T. C. ve S. S. C. B. ne yapılan başvurular neticesinde, 42 yıl aradan sonra 1972 Mart ayında Türk topraklarına ayak basarlar. 

Amcam Hamdi YUSUFZADE, birkaç kez Türkiyeye geldi. Şuan Azerbaycan Bakü de, halamın 4 kızı, torunları ile babaannemin ikinci kocasından olan torunları var. Ben 2004 yılında, Azerbaycan’a gidip, Büyükbabamın doğduğu, babaannemin yaşadığı ve kabirlerinin olduğu toprakları gördüm.

  • KIYMET BİLMEZLİK

Acı ve ıstıraplar arasında geçen bir ömür, yardımcısı  ile küs olarak; 01 . 01 . 1987 perşembe günü ve saat 08.10′ da 61 yaşında sona erdi.  12.2011

Bu yazdıklarım; Seydişehirli olmayan birileri için, bir anlam ifade ediyor mu? Ettiğine eminim. 

Lakin Söğüt altında ıslık çalan kişi! Seydişehir’in tarihi geçmişi olarak anlatılırken! Ömrünü Seydişehire adamış, Mesleğinden dolayı Kaymakamdan bile iltifat ve sayğı görmüş Lazoğlu Şükrü için, yazılı ve sözlü basında iki cümle bile çok görülmektedir. 05.09.2021 Pazar

Öyle ki, facebookta Seydişehir’in geçmişleri anlatılırken Laz Oğlu Şükrü hatırlanılmadı bile. Ben Babamı ortaya attığımda bir bayan; YAŞASIN BİZİM YERLİLERİMİZ DEDİ. 08.2024

ARICILIK ÜZERİNE GELEN SORULAR.

Varroa Mücadelesinde Timol Yağı.

Arıcılık Üzerine Gelen Sorular. Arıcılık üzerine yazdığım tüm konuların başlıklarını içerir.

SEYDİŞEHİR İKLİMİNDE YAŞAMSAL ANILAR.

SEYDİŞEHİR İKLİMİNDE YAŞAMSAL ANILAR.

   Temmuz 2024. Seydişehir İkliminde Yaşamsal Anılar. Seydişehir sadece bir örnek ve merak edene bir bilgi olması içindir. 1988 yılının Ocak ayında yağan kar 3 ay yerden kalkmamıştı. Bu sebeple o sene çok kuvvetli soğuklar oldu. Sonrasında Evlerin içindeki tesisatlarda patlamalar oldu. Devamında kullanılmayan lağımlar bile dondu. Bu arada 2017 yılına kadar çok yağan ve yerde uzun süre kalmış bir karlı kış mevsimini, yaşamadık.

Evimin balkonu önünde bulunan sedir ağacı, karın hangi yönden geldiğinin belgesi oluyor. Kuzey tarafına kar geliyorsa kuru, tipi, soğuk ve kalıcı yağıştır.  Ama Güney tarafına gelen kar  ise! Sulu, ılık, çabuk eriyecek kar türüdür. Lakin Ağaç dallarına ilk kar, 11 Aralık 2010 Cumartesi günü yağdı. Daha sonra 12.12.2010 pazar saat 13.00 Arılarımı kontrol için gittim. Pınarbaşı mevkide yaptığım ölçüme göre, sıkışmayı göz önüne almazsak yaklaşık 60 cm kar vardı.

2013 yılına ait ve ayaklarımızın değdiği 6 Ocak 2013 ilk kar yağdı, ama hemen eridi. Ancak Şuan 13 Ocak ve gece saat 0,43 ve lapa lapa kar yağıyor.

Zaman akıp gidiyor sonrasında  20 Kasım 201418 Şubat 2015 ayına geldik. Yağan kar, eriyenle birlikte 150 cm çok geçti. Balkondaki dereceme göre şuan ve saat 21.00 ve – 0,9 C’ ama çok soğuk yok. Yinede etkisiz geçen yıllara göre bu sene bayağı etkili kar yağdı. 02.2015

2016 – 2017 Kışında 1 Kasım 2016 Salı gecesi. Küpe dağının tepelerine kar serpilmiş. Aynı gece saat 24′ te dış sıcaklık + 1,3 C’ idi. Öyle iken, şehir içinde aşırı soğuklar -15 C’ geçmedi. Ama soğuklar, uzun sürdü.

13 Aralık 2016 – 16 Ocak 2017 arasında yağan – eriyen kar, 260 cm kar ve şehir içinde ısı bir süre, 15 C’ de sabit kaldı. Seydişehir İkliminde Yaşamsal Anılar konusunda bu tarih içeriği gerçekten unutulmaz bir anı oldu. Ne yazık ki Şehir dışında çok daha fazla olan soğuklar, bitkilerin geç uyanmasına neden olmuştu. Şuan 5 Nisan, Taraçcı kasabası arkasındaki dağda, kimi karlar erimeye başlamış.

2017-2018 – Kışında soğuk olmadığı gibi, kar yok denecek kadar az yağdı. (35 cm) En fazla soğuk -15 C’ Bu gün 22 Şubat ve kuraklık var. 2018 yazından sonrası, Antalya bölgesinde yaşamaya başladığım için Seydişehir kışlarını göremeyeceğim. Antalyada iken kış, uzun süreli serin ve kapalı geçti. Kış mevsiminin yarısı, geçmiş yıllara göre yağmurlu geçti.

Seydişehir İkliminde Yaşamsal Anılar konusunda bu sene Ramazan ayını bu sene ilk defa  Seydişehir dışında geçirdik. Mayıs ayı serin olmuş. 28 Haziran 2018 cuma; 1,5 saat yağmur yağdı. Bir hafta öncesi de yağmur yağmıştı. Bir yetkilinin dediği üzere ülkemizde bütün mevsimler birbiri içinde olacak. Öyle ki yağmurlar yağmaya devam ederse, Allahın izni ile 1981 yılında yok olan Suğla düdeni, tekrar faaliyete geçer mi?

2019/20 yılı kış mevsiminde Seydişehir’de yoktum. Ama aldığım habere göre ilk kar; 26 Kasım 2019 yılında Taraşçı arkası Küpe dağına yağmış.

2021 Aralık ayı içinde, ∼ 70 cm kar yağmış. Isı – 27 C’ düşmüş. Türkiye sathında en soğuk 2. yerleşim yeri olmuş. 7 Ocak 2022 ile 9 Şubat 2022 arasında ise; ∼ 100 cm kar yağmış. Bu sefer Konya ili içerisinde – 27 C’ ile 2. en soğuk yerleşim yeri olmuş. Yine bu tarihler arasında ise; eksi derecedeki soğuklar böylece, günlerce devam etti. 11 Nisan günü yine kar yağmış.

9.3.2022 çarşamba gününden itibaren bütün Türkiye’de Sibirya soğuklarının böylece 10 gün boyunca etkin olacağı açıklanmıştı. Çrş, per.  günleri içinde ~ 35 cm kar yağmış ve per. gecesi – 5 C’ soğuklar oluşmuş.

20 Ekim 2022 tarihinde Seydişehir merkezi ile Antalya, Alaca bel yoluna yağan kar, iki gün içerisinde erimiş. Seydişehir İkliminde Yaşamsal Anılar hakkında günlük yaşamı Seydişehirde gördük. Buna göre 20 Aralık 2022 tarihinde Alacabelin bazı kesimlerinde etkisiz toz kar görüntüsü vardı. 22 Ocak 2023 bu gün için Küpe dağının  yarısına kadar olan bölgelerde kar var. Ne yazık ki

Şehirde kar ve yağmur yine yok.  Meteorolojist yorumlarda; 2023 yılının kurak geçeceği yolundadır.

VERGİNİN AZ OLDUĞU ÜLKELER.

DÜNYADA KALİTELİ YAŞAM SIRALAMASI.

Temmuz 2024. Verginin Az Olduğu Ülkeler. Dünyada hiç verilmeyen vergi yoktur. Diğer bir tabir ile hiç vergi almayan ülke olamaz. Ancak Verginin Az Olduğu Ülkeler olur. Vergi ise, zamanımızda para ile ödeniyor.

Birleşik Arap Emirliği : Dünyada kişi başı en yüksek gelire sahip ülke. Hiç bir şekilde gelir ve katma değer vergisi (KDV) yok. Sadece içkilerden % 50 vergi alınıyor. Geliri, petrole dayanıyor. Orta Doğu ülkeleri arasında güçlü bir eğitim sistemi ve İngilizce konuşan bir çoğunluğa sahip.

Bahamalar : Devletin geliri % 70 turizm, ithal mallar ve gümrük girişlerinden sağlanıyor. Vatandaşlık değil oturum izni alıp en az 90 gün bu adada kalan, almak zorunda olduğu emlağı en az 10 yıl elinde tutmak zorunda. Suç oranı yüksek. Sadece tıbbi yönden eksikliği var.

Monako Prensliği : Geliri turizme dayanıyor. Hiç bir isim altında vergi alınmıyor. Sadece prenslik topraklarında yaşayan yabancı kişiler, vergi veriyor. Yaşam şartları yönünden çok pahalı bir şehir devletidir. Öyleki bir gecelik için tutulan daire ücreti, 10.000 $ dır.

Andorra Cumhuriyeti : İspanya / Fransa arasında dağlık bir ülke. Devletin geliri % 80, turizme dayanıyor. Sadece yıllık geliri 40.000 Euro ve üstü olanlardan %10 vergi alıyor.

Kuveyt : Dünyada petrol ihracatında 6. olan bir ülke. Gelir vergisi alınmıyor. Sadece sigorta primi katkı payı alınıyor. Yalnız, bu ülkeye ait bir firma üzerinden bu ülkeye gidenlerin, zorla bu firmanın istediği yer ve koşullarda çalıştırılma durumu var. 50 yaş üzeri kişilerin çalışması yasak.

Katar : Geliri, bir nevi doğal gaz imparatorluğu ve petrole dayanıyor. Hiç bir isim altında gelir vergisi ve KDV alınmıyor. Sadece sosyal sigorta katkı payı ve ithal edilen ürünlerden sadece % 5 vergi alınıyor.

Umman Sultanlığı : Gelirinin % 90 petrole dayanıyor. Gayri menkul satışları, maaş ve sosyal sigorta primlerinden katkı payı alınıyor.

Bahreyn : Sadece, sigorta ve emlak vergisi var. Yabancılar, emlak kiralama vergisi veriyor.

Cayman Adaları : İngiltere’ye bağlı geliri turizme dayalı olup dünyada ‘vergi cenneti’ olarak bilinen yerlerden biri. Sadece ithal mallardan % 25 vergi alınıyor.

Bermuda Adaları : İngiltere’ye bağlı, Atlas Okyanusu / Karaipler Denizi tarafında, geliri turizme dayanan, adalar topluluğu. Adalarda yaşayan insanların % 20 , başka ülkelerde doğmuş kişilerden oluşuyor. Yaşam şartları bakımından pahalı bir bölgedir. Sadece sigorta ve maaş vergileri ve ilave olarak emlak ve miras vergisi var. –   03.12.2017

ARILARIN KOVANI TERK ETMESİ

Arıların Gittiği Yer ve Gece Yatısı

Temmuz 2024. Arıların Kovanı Terk Etmesi çeşitli nedenlere bağlı. Kimi arıcı sebep olarak varroa’yı göstermişti. Varroa var diye arı kovanı terk etmez, etse bile, üzerinde götürecek. 🙂 Bunu bilin istedim. Kovan içerisinde balı poleni günlüğü ve kapalısı olduğu halde kovanda arının yok olmasıdır. Kovan Çökmesi ile Arıların Kovanı Terk Etmesi aynı manadadır.

2017 Apimondia sunumlarında, Bilim çevresinin Bu konuda kesin ‘sebep şu’ dediklerini duymadım.

Arıların Kovanı Terk Etme Nedenleri :

Arıların Kovanı Terk Etmesi nedenine bir Brezilya örneği. Brezilyada 2018 Ara. 2019 Mart ayları içerisinde, bitki böcek ilaçları nedeni ile 500 milyondan çok arı ölümleri olmuş. Hatta face sayfamda Brezilyadaki arı ölümlerini yayınladım. Portekizli sayfa arkadaşım Adeilson Mendes:. Portekizde çiftçiler arıları düşünmeyip soya fasulyesine bolca ilaç veriyorlar diye yazmıştı.  Özellikle petekteki bal ve polende olan kötü kokulu ilaç birikintisi. Ek olarak peteklerde balın olmayışı ve yetişkin arılarda stres. Parazitler, arıları kovan içinde rahatsız eden pis koku. Ayrıca Kovanda Canlı veya ölüsü olan böcek vb, belirtildi. Ek olarak Bitki ilaçlarından dolayı kovan önünde ve içinde ölü arılar olur. Bundan dolayı hiç arıda kalmaya bilir.

Misal: bir babanın -evime ekmek alamıyorum deyip, intihar etmesi gibi. Arılarda kovanda yiyecek yok, hepimiz azaldık, dışarıdan saldırsalar kendimizi koruyamayız iç güdüsü. Veya koloni zayıf ve devamlı yağmaya uğruyor. (Biliyorum). Ne yazık ki zayıf arı canı karşılığında yiyeceğini teslim ediyor. Bu nedenle yiyeceği kalmayınca da; Arıların Kovanı Terk Etmesi elzem oluyor.

Aşırı antibiyotik, Mısır şurubu, O bölgede kalmayan bal polen miktarı. Kovanı etkileyen mum güvesi çokluğu. Bu yüzden kovan terk ediliyor. Bir zaman bir yerde gördüm. Güve kovanı sarmış içinde koloni yoktu. ve kovanı terk etme alışkanlığı olan soydan gelmeleridir. Bir ay içerisinde peteklerde günlük kapalısı olduğu halde kovanda azar azar arı kaybı oluyor mu? İse, arı kovanı terk ediyor veya bilemediğin bir arı ölümleri var demektir. Ne yazık ki peteklerde bal ve polen çok olduğunda bile, arıların kovanı terk ettiği biliniyor. Ek olarak Baz istasyonlarının arıya etkisi olmadığı görüşü hakim.

Koloni, kovanı terk ederken geride ana ve az sayıda genç arının kaldığına şahidim. Çita üzerinde bal, polen hatta kapalı yavru bile olur. Veya hepsi gider. Koloni zayıftır yağma olur, zayıf oldukları için kendilerini savunmak istemezler. Yağmacı arılar balı bitirirler, o kovanın arısıda yiyecek kalmadığı için kovanı terk eder. (bu yazdığımı unutmayın) 08.2014

Bu gün Serikte, 01.11.2020 mutlu ve şanslı günüm. Kışa hazırlık olması için, üzerinde arı olmayan ballı petekleri, boş kovana koymuştum. Bir ara baktım, burada dışarıdaki kovanı terk etmeyen birikinti arılar var. Petekleri kontrol ettim, iki çıtada az arı ve anası var. Her nereden geldiler ise! İşte bu koloni, kovanını terk eden arıdır. Hemen bir ana kutusunu hazırlayıp şerbet verdim ve aynı kovan içinde bıraktım.

COLOSS; İsviçre de bal arıları hakkında araştırma ve korunmasını amaçlayan bir kuruluş. Avrupa ve Türkiyede 2017-18 yılı kış mevsiminde % 16 oranında arı ölümlerinin olduğunu tespit etmiş.

Arılarda Yaz Kış kayıpları ve nedenleri:

  • Ana arının ölümü ve ana arının erkek larvasını az veya hiç atmamış olması,
  • Kovan içinde yeterli yiyeceğin olmayışı ile beslenme bozukluğu.
  • Parazit, virüs, bakterinin varlığı arıların nektar ve polene ulaşmasına ve koloni çökmesine neden oluyor.
  • Araştırma neticesinde:. Meyve ve mısır püskülünden toplanan aşırı miktardaki yağlı polenin kolonilerde çöküşe neden olduğu tespit edilmiş.
  • Günlük hava değişimleri,
  • Yabani ot ilaçlanması. Bu durumda işçi arılar önce tektek sonra topluca ölmekte. Öyleki, petek üzerinde bal, polen, açık/kapalı günlük olduğu halde, ana yalnız kalıyor. Bu ilaçlama şekli ise, dünyada yaygın olmakta. 26.06.2019

ARI ŞERBETİ NEDEN YEMEZ

KOVANDA PETEK KIRINTILARI ve DALAK ATMASI

 

Temmuz 2024. arı kek ve şerbeti neden yemez:. Arı Şerbeti Neden Yemez nedenleri şunlar. İstisnasız! GÖZÜMLE ŞAHİDİM. NEKTARI BULAN ARI ŞERBETİN KOKUSUNU BİLE ALMAZ!. Öyle iken!. 1. Kovan içerisindeki arı sayısı az, döktüğünüz şerbet, çok gelmiş. Arı şerbeti veya keki beslenmek, mum örmek ve peteğe koymak için kullanır. 2. Petek gözlerinde yeterince bal stoku var. Karnıda doydu, verdiğiniz şerbetide koyacak yeri yok ( beklet sonra yer, 3 günden sonrasını dök). 3. Arı oğula gidecek veya ana değiştirecektir, Yemez. Bak! Meme var mı?

4. Ve dolayısı ile Yağmurların yağması nektarı akıtır. Diğer taraftan özellikle kurak geçen aylardan sonra yağan yağmur nektarı çoğaltır. Bire bir şahidim. Deneme amaçlı Şerbeti kovan dışı üstüne koydum. Buna rağmen Bir arı bile şerbete gelmedi. Neden? Nektarı bulan arı böylece şerbeti bile görmez oldu. Kokusunu bile almadı!. Temmuz 2024 Şerbeti iki günde bitiren arı, yağmurdan sonra yarısını bırakır oldu. 5. En tehlikelisi ise; Kovan içerisindeki arı sayısı ne durumda, azalıyor mu?

5.5. Bu nedenle Yavru sırlarını kontrol ediniz. Sır’ların ortasında iğne deliğine benzer delikler var ise, bu yüzden kovanda en basitinden Av. Y. Ç. veya A.Y.Ç. var demektir. Bakınız; AMERİKAN YAVRU ÇÜRÜKLÜĞÜ ve VARROA

Arı Keki neden yemez; Şerbet ile aynı nedenlerle yenir veya yenmez. Kekin olması! Arıcının uzun süre arısına bakmasını geciktirir. Kimi üreticiler, bal yerine gıda boyası kullanıyor. Şeker yerine nişasta kullanan yada karıştıranlar var. 09 / 2012